30 Haziran 2010 Çarşamba

Undisclosed Desires


Yüzlerce kişinin olduğu bir festivalde bütün gece aldığın alkolün de etkisiyle hafif güzel bir kafayla tek başına yürüyorsun. Bakışların nedense yerde. Çimleri izleyerek kalabalığa doğru ilerlerken aniden belki de "o" olabilecek kişinin de bu kalabalık içinde olabileceği ihtimali aklına geliyor. Alkolün beyin hücrelerine uyguladığı soykırım sonucu kendi kendine bir oyun oynuyorsun. Oyunun adı ; "Gözlerimi çimden kaldırdığımda göreceğim ilk karşı cinsin "o" olup olamayacağını düşünmece!" Bakışlarını yavaşça çimlerden yukarı doğru kaldırdığında gördüğün ilk kişi zaten allak bullak olan kafanı iyicene uyuşturmakla kalmayıp zamanı durdurmaya da yetiyor. Ama ağzından sadece iki kelime çıkıyor : "Naber, bizimkiler nerede?"

8 Haziran 2010 Salı


"Gentrification"a maruz kalan bölgeleri hemen belli bir kesimin sahiplenmesi, daha sonra orası popüler olup kalabalıklaşınca, "yaa havası kaçtı buranın" deyip oraya gitmeyi bırakması. Böyle bişi var, evet.

7 Haziran 2010 Pazartesi

"..kibir bir canavar gibi"

"Ay ben iki saat hazırlanmadan evden çıkamam" kızları bunun, "İki saat hazırlanarak anca bu hale gelebiliyorum" anlamını da içerdiğini biliyorlar mıdır acaba? "Ben yemek yapmayı hiç bilmem"ciler var bi de. Beceriksizliğini, beceriksiz olduğu konuyu aşağılayarak örtmeye çalışanlar; muhteşemsiniz.

4 Haziran 2010 Cuma

Natacha Atlas


Ortadoğunun bütün kadınsılığını kendi bünyesinde toplamış sanki Natacha Atlas. Aksanından, en ufak bir el hareketine kadar öylesine kadın ki, "işve" kavramını yeniden şekillendiriyor kafamda.

3 Haziran 2010 Perşembe

Project Mayhem

Kargaşa yaratmayı seviyorum. Olağan giden herhangi bir şeyin düzenini bozmak çok cekici geliyor. İnsanların akıllarını karıştırmayı, sonra akıllarının normal gidişatına dönmesi için geçen süreçte bulundukları halleri izlemek süper bir şey bence. Öyle ki; söylediğim bir şeyin ciddi mi yoksa şaka mı olduğunu anında anlayan çok az kişi var.